27 Aralık 2008 Cumartesi

Beyciler Arıcılık Kursu



2008 yılı arıcılık kursları açısından sanırım epey yoğun bir yıl oldu. Yılın ilk çeyreğinde önce Silivri Merkezde açtığımız kurstan sonra Değirmenköy'de bir kurs açtık. Onun ardından uzun bir ara verdiğimiz (malum ilkbahar ve yaz dönemi arılarımıza daha fazla vakit ayırmamız gerekiyor) arıcılık kurslarına Gümüşyaka'da açtığımız kurs ve onun ardında da Silivri Yarı Açık Cezaevinde açtığımız kurs eklendi. Bir müddet dinlendik ve ardından Beyciler Köyü'nde açtığımız kurs geldi. Haftaya açacağımız Değirmenköy'deki kursun ardından 2008 yılını tamamlamış olacağız. Bildiğim kadarı ile 2009 yılının ilk çeyreğinde Kavaklı Beldesinde ve talep olursa Silivri Merkezde açacağımız kurslar ile yine bir dinlenme dönemine gireceğim. Bu kursları Silivri Halk Eğitim Merkezi aracılığı ile açıyor ve katılımcılara yine Halk Eğitim Merkezi tarafından sertifikaları veriliyor. Bu konu hakkında en çok değer verdiğim şey ise her kursumuzun ilgi ile takip edilmesi. Her kursumuza en az 25-30 kişilik katılım oluyor.

Burada bulunan resimler ise Beyciler Köyü'nde açtığımız son kursumuza ait. Bu kurs ile beraber ilk açtığımız Büyükkılıçlı Köyü'ndeki kurstan bu yana son 5 yıl içersinde 18 adet arıcılık kursu açmış olduk.

Umarım arıcılarımıza ve arıcılığa meraklı tün dostlara yardımcı olabilmişizdir.


16 Aralık 2008 Salı

Silivri - Gümüşyaka Arıcılık Kursu



İlçemiz Gümüşyaka Beldesinde, beldemiz arıcıları ve arıcılığa meraklıları ile beraber Halk Eğitim Merkezi aracılığı ile düzenlediğimiz arıcılık Kursunu tamamladık.

03.11.2008 - 26.11.2008 tarihleri arasında açtığımız bu kursun sonunda başarılı kursiyerlerimiz en kısa zamanda belgelerine kavuşacak.

Darısı diğer kurslarımızın başına....

4 Aralık 2008 Perşembe

Kışlatma



















Arıcılıkta kışlatma hazırlıkları çok önemli. Bu konu hakkında yapılmış bir çok çalışma ve bunlar ile ilgili bir çok yazı+kitap bulmak mümkün. Konu ile ilgili yazılabilecek bazı hususları not etmek istedim.

1- İlk olarak kışlatma yapılacak yerin seçimi önemli. Hafif eğimli, su tutmayan, kuzeyin soğuk rüzgarlarına kapalı yerlerin seçimi çok önemli. Eğer mümkünse arıların bir sundurma altına alınması daha da güzel olacaktır. Kovanların etrafında gürültü kaynağı olmamalı.

2- Kışa girecek arıda en az her bir çerçeve arıya 1,5 kg bal bırakılmalı. Şimdi akla şu soru geliyor, yahu nasıl ölçelim yada nasıl hesaplayalım içerdeki balı. Bu işin en kolayı arının yumurta attığı çerçevelerin etrafında bal kemerinin oluşup oluşmadığı bu konu hakkında size fikir verebilir.

3- Rutubete neden olacak sbeplerden (dere yatağı gibi) kesinlikle uzak durulmalı.

4- Kışlatma ile ilgili kesin kural şu olmalı. Arıları soğuk değil, rutubet veya açlık öldürür.

Kovan Tamiri

Hepimizin bildiği gibi, kış dönemi arılıkta daha çok tamir işleri ile geçer, kat tamiri, kuluçkalık tamiri, çerçeve tamiri ve benzerleri.

Tamirlerde özellikle de kuluçkalıkları tamir ediyorsak, en dikkat edilmesi gereken konulardan biri kovanların içerisine su girmemesi gerektiğidir. Bu nedenle özellikle kırık veya çatlamış kovanların bu kısımları özel malzemeler ile yamandıktan sonra boya atılmalıdır.

Öncelikli işimiz, işini bilen marangoz bularak fikrini sormak olmalı. Söyledikleri doğrultusunda hareket edersek her zaman faydası bize olacaktır. Gerekli tamiratlardan sonra ben boya öncesi antipas kullanmayı tercih ettim. Bu sayede boya da kovanların üzerinde uzun süre kalıcı oluyor.





27 Kasım 2008 Perşembe

Arılarımızı Pürene Götürdük

Arılarımızı kışa hazırlamak için pürene götürdük. Bulunduğumuz bölgede bizler şanslıyız ki Püren (Erica sp.) gibi bir bitki var. Arılarımız hasat sonrasında kendine geldi...

Arı Otu - Bal Otu (Phacelia tanacetifolia Bentham)

İstanbul İli Silivri İlçesi Gümüşyaka Beldesi Enverbey Çiftliğindeki
Arılığımızda Yapmış Olduğumuz Bal Otu
(Phacelia tanacetifolia Bentham)
Ekilişlerindeki Gözlemlerimiz.

1- Yaptığımız çalışmalarda bilimsel metotlar kullanılmamıştır. Aşağıdaki bilgiler belli bir deneme deseni kurallarına uyulmadan sadece gözlem yolu ile elde edilmiş verilere dayanan bilgilerden oluşmaktadır.


2- Bizim yaptığımız uygulamada 4 farklı ekim dönemi kullanarak arılara bol çiçekli alan yaratmak ve özellikle kovanlarda çalışırken tarlacı arıları kovan dışında tutmak amaçlanmıştır.



3- Mart ayının ortalarında başlanarak 15 Mart, 01 Nisan, 15 Nisan ve 01 Mayıs 2008 günlerine denk getirmeye çalıştığımız (hava durumu nedeniyle 1-2 gün sarkmalar oldu) ekim dönemleri sonunda 4 farklı ekim döneminde ekilmiş farklı parsellerimiz oluştu.



4- Parsellerde büyüklük olarak bir uyum yoktu. İlk ekiliş 3 dekarken, ikinci ekiliş 14 dekar, üçüncü ekiliş 10 dekar ve son ekiliş 18 dekar kadar oldu.



5- Özellikle ilk ekiliş olan 15 Mart tarihli ekiliş 12 Mayıs gibi ilk çiçeğini açtı. Çiçeklenmenin yoğunlaşması 18 Mayıstan sonra arttı.




6- İkinci ve üçüncü ekilişler arasında 15 gün kadar fark ve 1. ve 2. ekiliş arasında da 15 günlük bir fark olmasına rağmen, 2. ve 3. ekilişin çiçeklenme tarihleri arasında pek bir fark gözlemleyemedik. İlk çiçekler 6 Haziran tarihlerinde hemen hemen aynı günlerde görüldü. Ama ilerleyen zamanda çiçek miktarı olarak 2. ekiliş 3. ekilişten hep önde gitti. Tohum olgunlaşma zamanı olarak da 2. ekiliş 3. ekilişten daha önce davrandı.
7- 4. Ekiliş özellikle yağışların azalması ve havaların daha fazla ısınması nedeniyle ve ekilişin de ağaç gölgesinde olması nedeniyle 25 Hazirandan da sonra çiçeklendi.
8- Ekilişlerden 1, 2 ve 3. ekilişin çiçekte kalma süresi 40 gün kadar sürdü. İlk çiçeğin açmasından 4-6 gün sonra çiçek miktarı oldukça arttı ve ekilişin %50’sini geçti.
9- 4. ekilişte ise ilk çiçekten 15 gün sonra çiçeklenme ekilişin %5’sini geçti. Bunu gölgede kalmasına bağladık.
10- Arıların beslenmesi için çok uygun bir kaynak olduğunu gözlemledik. Zira günün hangi saatinde kontrol edersek edelim bir metre karede en az 3-5 arı bulunmaktaydı. Bunun yanı sıra geceleri hava karardıktan sonra yaptığımız kontrollerde arılığımızın etrafında gündüz dahi görmediğimiz böcek türlerinin bitki üzerinde olduğunu fark ettik. Hatta kelebek koleksiyonu yapmak isteseniz belki 15-20 farklı türe rastlamanız işten bile değildi.
11- Değişik üniversitelerimiz konu ile ilgili çalışmalar yapmakta, bölgeye uygun ekim dönemi, ot verimi, tohum verimi, arıların yararlanma durumu gibi değişik alanlarda veri ve bilgi toplayarak değerlendirmektedir. Bu çalışmalara katılmak istememize rağmen söz konusu verilerin toplanma dönemi biz arıcılarında arılarda en çok çalıştığı döneme rastladığından yeterince ilgi gösterilememekte. Ama ekimi yapın biz de çalışmayı yapalım diye düşünen hocalarımıza her zaman kapımız açık.


zeusfaber17@gmail.com