18 Ocak 2011 Salı

Strafor Ana Arı Çiftleştirme Kutusu

Arıcı arkadaşlar arasında bir çok değişik şeklini gördüğüm ana arı çiftleştirme kutularından bana da lazım olunca iş başa düştü. İşin aslı Halil BİLEN sağ olsun. Kendisine ait çizimleri internette arıcılık.gen.tr adresinde paylaşınca, telif hakkı ödemeden kullanmak da bize düştü... :-) ...

İş aslında kolay fakat straforları düz kesme işini belki de ben beceremedim. Ama ahşap kesmede kullanılan dekupaj aleti yardımımıza yetişti. Eğer bir aksilik olmazsa 100-120 adet çiftleştirme kutumuz hazır sayılır.




 

Kış Günlerinin Kaçınılmaz İşi (Kovan Tamiratı)

Bir arıcı kışın ne iş yapar? Tabiki ya kovan tamir eder, ya çıta çakar ya da çıtalara tel gerer. Sonuçta eski kovanları az da olsa boyayarak, veya problemli yerlerini tamir ederek çok güzel sonuçlar almak mümkün.





10 Ocak 2011 Pazartesi

ARILAR ve SİNEKLER

           Arılar ile ilgili pek çok muhabbet ortamında konuşma fırsatımız oluyor. Bu konuşma ortamlarında arının sineğe, arıcılık faaliyetinin ise sinek bakıcılığına benzetilmesi latife de olsa rahatsız edici geliyor bana. Bazen benim tepkim de fazla olabiliyor. İşte tam bunları düşünürken Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün Arıcılık Araştrıma Dergisinde rastladığım bir yazının bütün anlatmak istediklerimi anlattığını gördüm.

ARILAR VE SİNEKLER
Bir grup arıyla sinekleri bir şişeye koyuyorlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştiriyorlar. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşüyor. Ama şişenin tabanı cam ve onların da yabancısı olduğu bir madde olduğundan çıkmayı başaramıyorlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşuyorlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir arı bile gelmiyor. Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar...
İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor Arıların ne kadar akıllı varlıklar olduğunu hepimiz biliyoruz. Sinekler ise malum hayvanlar… Arılar ne kadar temizse adı üstünde, sinekler de o kadar pis.
Arılardan korkarız bizi sokarlar diye, ama sineklerden midemiz bulanır. Evet, ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir.
Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran. Kendine saygı, yasadığı topluma saygıdır. Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir. Şişenin ağzının karanlığa açılmasının onlarca hiç bir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır, sadece kendi yaşamları söz konusudur. Nerede yemek varsa, nerede rahat yasayacaklarsa, oraya giderler.
…..
Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır ve değerleri için ölür. Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere. Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler. Pis ayaklarıyla ezerler yaşadığımız her yeri.

Arıcılık Araştırma Dergisi Haziran 2009 Yıl:1 Sayı:1 Ballı Köşe S:44